Dünyadaki popülasyonun 4’te 1’i Türkiye’de: Bal arıları böyle korunacak


Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesinde kurulan Bal Arısı Gen Bankası sayesinde bal arısı ırklarının sürekliliğinin sağlanması hedefleniyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği, Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi işbirliğinde “Türkiye’de Bulunan Bazı Arı Irk ve Genotiplerini Temsil Eden Kolonilerin Orijinal Alanlarında Morfolojik ve Moleküler Karakterizasyonu ve Belirli Karakterler Yönünden İyileştirilmesi” Projesi 2019’da hayata geçirildi.

Türkiye’de 5 ilde 5 yıl boyunca sürdürülen proje sonunda erkek bal arılarından toplanan semenler (sperm), özel teknikle dondurularak Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne transfer edildi. Toplanan semenler, enstitüde belli aşamalardan geçirildikten sonra Bal Arısı Gen Bankası’nda muhafaza altına alındı.

Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Şeref Cınbırtoğlu, Türkiye’nin arıcılık alanında önemli bir konumda olduğunu, dünyadaki bal arılarının yaklaşık yüzde 22’sinin ırkının Anadolu coğrafyasında bulunduğunu söyledi.

Son yıllardaki iklim değişiklikleri dikkate alınarak TAGEM’in desteklediği AR-GE projesinin Hatay, Düzce, Kırklareli, Çanakkale ve Kırşehir’de yürütüldüğünü belirten Cınbırtoğlu, yörelerden toplanan bal arılarının semenlerinin, Türkiye’de ilk olan Bal Arısı Gen Bankası’nda muhafaza edildiğini anlattı.

Cınbırtoğlu, gelecek yıllarda bu semenler kullanılarak bal arısı ırklarının sürekliliğinin sağlanacağını ifade ederek, “Amacımız suni tohumlama tekniğiyle mevcut arı ırklarını güvenli şekilde muhafaza ederek gelecek nesillere aktarmak.” dedi. Yüksek ziraat mühendisi Saffet Sansar da projenin Türkiye’deki bal arısı ırkı ve ekotiplerinin gen kaynaklarının korunması üzerine yürütüldüğünü söyledi.

Toplanan bal arısı semenlerinin uzun süre korunabilmesi için laboratuvar ortamında belli kimyasallar ve sulandırıcı solüsyonlarla karıştırılarak dondurulmaya hazır hale getirildiğini anlatan Sansar, “Önce bu materyallerin sıfırın altında 40 dereceye kadar kademeli olarak cihazda dondurulması sağlanıyor. Dondurulduktan sonra da azot tanklarının içerisine yerleştirilerek sıfırın altında 196 derecede muhafaza ediliyor. Azot tankları içerisinde bu semenler, uzun yıllar korunabiliyor.” diye konuştu.

İlerleyen yıllarda herhangi bir arı ırkında kayıpların olması durumunda gen bankasının devreye gireceğine dikkati çeken Sansar, “Bal Arısı Gen Bankası’nda depo ettiğimiz bu semenleri zamanı geldiğinde kullanarak arı ırklarımızı yeniden kazanmış ve koruma altına almış olacağız.” ifadesini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir