Kültür ve Turizm Bakanlığı Rami Kütüphanesi ve Marmara Üniversitesi ortaklığında hayata geçirilen ‘İyileştiren Kütüphane Projesi Bibliyoterapi Uygulamaları’ geçtiğimiz mayıs ayında başladı. Kelime anlamıyla kitap okuma yoluyla ruh sağlığını iyileştirme anlamına gelen bibliyoterapi, doğru zamanda, doğru kitabı, doğru kişiyle bir araya getirerek her yaştan bireyin kendini daha iyi tanımasını ve sorunlarını daha kolay çözebilmesini amaçlıyor. Hem yetişkinler hem de çocuklar için ruh sağlığını koruyucu ve önleyici uygulamaları içeren projeyle kısa sürede 8 bin 583 kişiye ulaşıldı. Projenin ‘Kitaplarla İyileş, Kelimelerle Güçlen’ sloganıyla tüm Türkiye’ye yayılması hedefleniyor. Rami Kütüphanesi’nde bir gün boyunca çocuklar için düzenlenen bibliyoterapi uygulamasını izledik.
ÖNCE OKUDULAR SONRA TARTIŞTILAR
Bibliyoterapi uygulamasına 8 yaşındaki çocuklar büyük bir hevesle katıldı. Eğitmenleri İstanbul Medeniyet Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Funda Yeşil onlara önce, ‘kendinizi hangi durumlarda kötü hissedersiniz, paylaşmaktan kaçındığınız duygular var mı, sırlarınızı kimle paylaşıyorsunuz’ gibi sorular sordu. Bu soruların amacı, atölyenin devamında çocuklarla derin ve güvenli bir iletişim kurabilmekti. Birlikte okunan hikaye tamamlandıktan sonra ise çocuklarla birtakım etkinlikler yapıldı. ‘Kusursuz bir insan nasıl olmalı ya da böyle bir insan var mı’ sorularının yanıtını arayan çocuklar, kendilerinde sevdikleri ve sevmedikleri özellikleri de sırayla söylediler. Ayrıca olumsuz duygularla nasıl baş edecekleri konusunu da birlikte tartıştılar.
KİTABIN NE İŞE YARADIĞINI ANLIYORLAR
Atölyenin sonunda okudukları hikayeden yola çıkarak karakter canlandırması yapan çocuklar, belli başlı durumlarla nasıl mücadele edeceklerini anlama fırsatı da buldu. Dr. Yeşil, çocuklarla gerçekleştirdiği atölyeyi şöyle değerlendirdi:
“Çocuklar yaşadıkları ya da tanık oldukları sorunların herkes için geçerli olduğunu bu atölyelerde öğrenebiliyor. Ayrıca burada o sorunların kendi içlerinde büyümesine engel olmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de kitaplardan yararlanıyor ve okuyoruz. Özellikle çocuklar bu dönemde sadece ödev odaklı kitap okuyor. Burada ise kitapların kendilerini iyi hissetmeleri için işe yarayacağını ve okumanın değerini anlıyorlar.”
KİTAP KİTLEYE GÖRE DEĞİŞİYOR
Doktora tezini bibliyoterapi uygulamaları üzerine hazırlayan Dr. Yeşil, Kütüphanede bibliyoterapiyi ailelere, okullara ve çocuklara tanıtmak için küçük atölyeler yaptıklarını söyledi. Yeşil, “Kitleye bağlı olarak saatleri değişen atölyelerimiz var. Aynı grupla 8 saat boyunca çalışmalar yapıyoruz. Grubun ihtiyacına, özelliklerine ve kullanılan kitaba göre bu süre değişebiliyor. Okuma öncesi ve sonrasında farklı etkinliklerimiz var. Çalışma öncesinde kitleyi çok iyi tanımamız gerekiyor. Kitleyi tanıdıktan sonra ona uygun kitaplar seçiyor ve etkinlikleri belirliyoruz” dedi.
‘REÇETELİ KİTAPLAR’ DA OLACAK
Proje araştırmacılarından biri olan Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bölümleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehlika Karagözoğlu Aslıyüksek de dünyada bibliyoterapi uygulamalarının kütüphanelerde yoğun olarak uygulandığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bibliyoterapi uygulamalarının önce İstanbul’daki sonra da tüm Türkiye’deki kütüphanelerde yaygınlaşması için eğitimler vermeyi amaçlıyoruz. Bu uygulamayla toplumsal bir iyileşmenin gerçekleşmesini hedefliyoruz. Çocuklarımızın, hoşgörülü, demokrat, birbirini anlayan ve saygı gösteren bir toplumda büyümesini istiyoruz. Projemizin devamında ‘reçeteli kitaplar’ da belirlenecek. İlerleyen süreçte kütüphanemizde bu başlık altında raflarımız olacak.”
KİTAPLA PSİKOLOJİK İLK YARDIM
Bibliyoterapi eğitimini tamamlayan kütüphaneci Zeynep Gözde Şen ise, projeyi üniversite iş birliğinden önce kendi araştırmalarıyla kütüphanede başlattığını dile getirerek, “Velilerden yoğun talep gelmesiyle birlikte bunu geliştirmeye ve akademik destek almaya karar verdik. Şimdi kocaman bir proje ekibimiz var. Psikolog, psikiyatr ve akademisyenlerle birlikte süreci yürütüyoruz. Onlardan koruyucu ve önleyici psikolojik ilk yardımın nasıl yapılacağını öğreniyoruz” diye konuştu.