Eski İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aday Adayı Buğra Gökce, İzmir’in 2022 yılında ödediği 267 milyar lira vergi ile İstanbul ve Ankara’dan sonra Türkiye’de en çok vergi ödeyen il olduğunu ancak hak ettiğinin çok altında kamu yatırımı alarak adeta ötekileştirildiğini söyledi.
Gökce, “Bu böyle devam etmez. İzmir’in kentsel dönüşüm, deprem güvenliği, ulaşım, altyapı gibi konularda sıçramaya ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aday Adayı Buğra Gökce, şunları söyledi:
“2022 yılında İzmir tam 267 milyar lira vergi ödedi. İstanbul ve Ankara’dan sonra Türkiye’de en çok vergi ödeyen il İzmir oldu.
İzmir’in sektörel gayri safi hasılası Türkiye’nin sektörel gayri safi hasılasının yüzde 8,3’ü. İstanbul’dan sonra Türkiye’ye en büyük katkıyı sağlayan önemli bir sanayi merkezi.
Tarım, ormancılık ve hayvancılıkta Türkiye 100 lira gelir üretiyorsa bunun 4,4 lirası İzmir’de üretiliyor. Konya’nın arkasından tarım, orman ve hayvancılıkta Türkiye’ye en çok katkı sunan il İzmir. Ancak İzmir ne yazık ki hak ettiğinin çok altında kamu yatırımı alıyor. Adeta ötekileştiriliyor. Bu böyle devam etmez.
İzmir’in kentsel dönüşüm, deprem güvenliği, ulaşım, altyapı gibi konularda sıçramaya ihtiyacı var. 10 yıldır bitirilemeyen Ankara – İzmir Yüksek Hızlı Tren projesinin bitmesi, bu tren hattı ile İzmir üretiminin merkezle güçlü bir şekilde entegrasyonun sağlanması gerekiyor.
Halkapınar – Otogar metro hattının yapımı 15 yıldır gündemde. Ne yazık ki proje ilerlemedi. İzmir’de kent içi ulaşım için kritik öneme sahip olan, toplam yatırım tutarı da 8 milyar 136 milyon olarak belirlenen projenin yapımı için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bu yıl 3.000 TL (evet üç bin) ödenek belirledi. Bu projenin de hızla tamamlanması acil bir ihtiyaç.
O yüzden diyoruz ki: “Kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak.”
Hayata geçireceğimiz akılcı politikalarla, Ankara’yı da görevini yapmaya, İzmir’e karşı sorumluluğunu yerine getirmeye çağıracağız.
“İyi plan, güçlü icraat” ile sorunları aşacağız. İzmir her alanda kendi gücüne, kendi büyüklüğü ve konumuna uygun muamele görecek, her alanda hak ettiği yerde olacak.”
